“Tüm bu belirsizliklerin ortasında emin olduğum bir şey vardı: O buradaydı ve artık yıldızlarla doluydu üstümüzü kaplayan bu gökyüzü... Her ne olursa olsun, her nasıl olursa olsun.”
Birbirimizi uzaktan uzağa sevmek bir göldü, biz de o göle atlayan iki balıktık. O ufacık gölün içerisinde birbirimizi bulduk ve hiç kaybetmeyiz sandık. Oysa hiçbir şey sandığımız kadar kolay olmadı. Yan yana olmak koskoca bir denizdi ve biz bu denizde birbirimizi kaybettik. Binlerce kilometreyi aştık, birbirimize geldik. Oysa şimdi her zamankinden zor bir savaş bekliyor bizi, buram buram hissediyorum bunu. Sonra kulaklığımı takıyorum, telefonumu atıyorum cebime, kendi kendime fısıldamaya başlıyorum içimden… “Işıklar sana evinin yolunu gösterecek…” Bir kez daha tekrar ediyorum: “Işıklar sana evinin yolunu gösterecek…” Sonra bir kez daha… “Işıklar sana evinin yolunu gösterecek…” Ben İzmir ve bu benim evimi bulma hikâyem.
İzmir ve Egenin ışıklarla dolu karanlık dünyalarının hikâyesi devam ediyor... Üstelik aralarındaki mesafe artık sıfır kilometre! Işıklarınızı yeniden yakmaya geliyoruz, hazır mısınız?
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.