“Hevybanû...” dedim iç çekerek. “Gurbetlerden dönüşlerim olsana benim...” Ne diyorsun, dercesine başını sallayınca yüzümdeki gülümseme genişledi. Başımı geri atıp, karanlık gökyüzüne diktim gözlerimi. Benim göğümde parlayan tek yıldız Hevybanû’ydu, inkâr edemezdim. Başımı tekrar düz bir konuma getirip, acımın kahvesi olan gözlerine odaklandım. “Evlensen ya benimle?” Şaşkınlığını gizleyemediği bir tonda “Ne?” dedi. Oysaki yeni bir şey söylemiyordum. Ardından “Evliyiz ya biz?” diye tüm şaşkınlığıyla kekeleyerek devam etti. “Değil miyiz?” “Öyle değil,” diyerek, dilenircesine boyun büktüm. “Tamamen. Yani tüm yarım kalanlara rağmen, yarınları tam etsen benimle?”
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.